İngiltere, yaklaşık olarak 2 hafta evvel BioNTech ve Pfizer’in birlikte geliştirdiği Covid-19 aşısının acil bir formda uygulanması için onay verdi. Aşının onaylanmasının akabinde, toplumsal medya platformlarında kent efsaneleri yayılmaya başladı. En son söylenenlerin ortasında, aşının insanları kısırlaştırdığına dair son derece tasa verici bir argüman bulunuyordu.
Bilim adamlarından yanıt, elbette gecikmedi. Uzmanlar, bu tıp tezlerin halkı büyük bir galeyana sürüklediğini söylüyor. Ayrıyeten, Pfizer’in Covid-19 aşısı için hazırlamış olduğu prospektüste, aşının insanları kısırlaştırdığına dair bir bilginin mevcut olmadığı belirtiliyor.
“Ortaya atılan savlar kent efsanelerinden ibaret”
Yale Üniversitesi’nde aşı uzmanı olarak vazife alan Saad Omer, Pfizer ve BioNTech Covid-19 aşısının kısırlığa yol açtığı telaffuzlarının, büsbütün kent efsanelerinden ibaret olduğunu söylüyor. Bu tezleri destekleyebilecek hiçbir bilimsel ispatın bulunmadığını belirten Omer, toplumsal medyada yaşanan bilgi kirliliğinin bir an evvel temizlenmesi gerektiğini vurguluyor.
Aşının doğurganlığa tesir edip etmediğine dair kâfi bilgi bulunmuyor
Pfizer ve BioNTech, Covid-19 aşısı için hazırlamış oldukları prospektüste; emzirme, hamilelik ve doğurganlık konusunda ayrıntılı bir açıklamaya yer vermiş durumda:
“Hamilelikte, COVID-19 mRNA aşısının kullanımına dair kâfi bilgi bulunmamaktadır. Aşının, hayvan üreme toksisitesi konusunda yapılan çalışmaları hala devam etmektedir. COVID-19 mRNA aşısı, hamilelik sırasında önerilmemektedir. Gebe bayanların aşı olmadan evvel kürtaj yapmaları gereklidir. İkinci doz aşı vurulduktan birinci 2 ay içerisinde hamilelik önerilmemektedir.
Emzirme konusunda aşıda bulunan etken unsurun anne sütünden çocuğa geçip geçmediği bilinmemektedir. Bu sebeple aşı vurulan şahısların emzirmeye orta vermesi önerilir. Doğurganlıkta ise; COVID-19 mRNA aşısının doğurganlık üzerinde bir tesiri olup olmadığı bilinmemektedir.”
