İçindekiler
Murphy Kanunları, Amerikalı fizikçi John W. Murphy tarafından 1950’lerde oluşturulan bir dizi kanundur. Bu kanunlar, bir olayın ne kadar olumsuz sonuç verebileceğiyle ilgilidir. Örneğin, “Her şeyin en kötüsü olacaktır” veya “Bir şeyler ters gidecektir” gibi. Bu kanunlar, genellikle komik olarak kullanılır, ancak aslında insanların hayatlarında sıklıkla gerçekleşen olumsuz olayları açıklar. Örneğin, bir insanın düzenli olarak evine geç geldiği bir durumda, bir gün evde olmaması için hiçbir neden yokken geç kalması ve evin anahtarını unutmuş olması, Murphy Kanunlarının bir örneğidir. Bu kanunlar, insanların beklentilerine göre değişebilir ve herkes için farklı olabilir.
Murphy Kanunlarının bazı diğer örnekleri şunlardır:
- “Eğer bir şeyleri yapmayı unutursanız, o anda en önemli şey olacaktır.” Örneğin, bir toplantıya katılmak için unuttuğunuz bir dosya, toplantı sırasında en önemli konu olacaktır.
- “Bir şeyleri yaparken yapacağınız yanlışlıklar, en önemli yerlerde yapılır.” Örneğin, bir rapor yazarken en önemli verileri yanlış yazarsınız.
- “Her şeyin en az bir tane kusurlu örneği vardır.” Örneğin, satın aldığınız bir elektronik cihazın bir kusurunun olması, Murphy Kanunlarının bir örneğidir.
Murphy Kanunları, insanların hayatlarında sıklıkla karşılaştıkları olumsuz olayları açıklar ve bu kanunları kullanarak, insanlar daha az beklenti içinde olabilirler ve bu sayede hayal kırıklıklarını azaltabilirler. Bu kanunların anlamı, insanların beklentilerini düşürmeleri ve olumsuz olayların gerçekleşme ihtimalini kabullenmeleridir.
Murphy Kanunlarının uygulanması, insanların daha olumlu düşünmelerine yardımcı olabilir. Örneğin, bir insanın bir işte başarısızlık yaşamasını beklemek yerine, olumlu düşüncelerle işe başlaması ve başarılı olma ihtimalini düşünmesi, Murphy Kanunlarının uygulanması olarak görülebilir.
Murphy Kanunlarının uygulanması, insanların hayatlarındaki olumsuz olayların gerçekleşme ihtimalini kabullenmelerine yardımcı olabilir, ancak aynı zamanda insanların olumsuz düşüncelere de yol açabilir. Bu nedenle, insanlar olumsuz olayların gerçekleşme ihtimalini kabullenirken, aynı zamanda olumlu düşüncelere de sahip olmalıdır.
Murphy Kanunları ne zaman çıktı?
Murphy Kanunları, Amerikalı fizikçi John W. Murphy tarafından 1950’lerde oluşturulan bir dizi kanundur. Bu kanunlar, bir olayın ne kadar olumsuz sonuç verebileceğiyle ilgilidir ve genellikle komik olarak kullanılır.
Murphy Kanunlarının öncülü olarak kabul edilen “Ley de Murphi” adlı bir kitap, 1952 yılında yayınlandı. Ancak, bu kanunların gerçek popülerliği, daha sonraki yıllarda, özellikle de internetin yaygınlaşması ile birlikte artmıştır. Bugün, Murphy Kanunları, insanların hayatlarında sıklıkla karşılaştıkları olumsuz olayları açıklar ve bu kanunları kullanarak, insanlar daha az beklenti içinde olabilirler ve bu sayede hayal kırıklıklarını azaltabilirler.
Murphy Yasaları gerçek mi?
Murphy Yasaları, gerçek olarak kabul edilen bir dizi kanun değildir. Bu kanunlar, Amerikalı fizikçi John W. Murphy tarafından 1950’lerde oluşturulmuştur ve genellikle komik olarak kullanılır. Ancak, bu kanunlar insanların hayatlarında sıklıkla karşılaştıkları olumsuz olayları açıklar ve bu sayede insanların beklentilerini düşürmelerine yardımcı olabilir.
Bu kanunlar, gerçek olaylara dayanmaktadır ve insanların hayatlarında sıklıkla gerçekleşen olumsuz olayları açıklar. Ancak, bu kanunların her bir örneği gerçekten de her zaman gerçekleşmez ve bu nedenle, bu kanunlar tam olarak doğru olarak kabul edilemez.
Sonuç olarak, Murphy Yasaları, gerçek olarak kabul edilen bir dizi kanun değildir ve genellikle komik olarak kullanılır. Ancak, bu kanunlar insanların hayatlarında sıklıkla karşılaştıkları olumsuz olayları açıklar ve bu sayede insanların beklentilerini düşürmelerine yardımcı olabilir.
Murphy Kanunu örnekleri nelerdir?
- Eğer bir araba hız sınırını aşarsa, o zaman trafik polisi tarafından durdurulma ihtimali artar.
- Eğer bir elektronik cihazı suya düşürürsek, o zaman cihazın arıza geçme ihtimali artar.
- Eğer bir bilgisayarın sistemini güncellemezsek, o zaman bilgisayarın çalışmaması ihtimali artar.
- Eğer bir yapının temelini yeterince sağlam olmayan bir zemine oturtursak, o zaman yapının yıkılma ihtimali artar.
- Eğer bir çalışma masasının üstünü düzenli olarak temizlemezsek, o zaman masanın çalışma verimliliğini azaltan kirlenme ihtimali artar.
- Eğer bir bina için gerekli bakım ve onarım işlemlerini yapmazsak, o zaman bina çatısının yağmur, kar gibi hava koşullarına dayanamayarak yıkılma ihtimali artar.
- Eğer bir evde güvenlik önlemleri alınmazsa, o zaman evin hırsızlık gibi güvenlik risklerine maruz kalma ihtimali artar.
- Eğer bir yapıda yangın güvenlik önlemleri alınmazsa, o zaman yapıda yangın çıkma ihtimali artar.
- Eğer bir ürünü tasarım aşamasında yeterince test etmezsek, o zaman ürünün üretim aşamasında hatalı çıkma ihtimali artar.
- Eğer bir işyerinde güvenlik eğitimleri verilmezse, o zaman işyerinde iş kazalarının olma ihtimali artar.
