Küçük Dozlarda LSD’nin Anksiyete ve Depresyonu Hafifletmede Etkili Olduğunu İddia Ediliyor

shutterstock_190800344_0

Anksiyete ve depresyon insan hayatında zorluklara yol açan ve oldukça tehlikeli olabilen ciddi psikolojik sorunlar. İkisi için de kişiden kişiye etkinliği değişen pek çok tedavi yöntemi var. Bazı araştırmacılar ise, bu bozuklukların ufak miktarlarda halusinojen maddeyle tedavi edilebileceğini öne sürüyorlar.

Anksiyete semptomlarını azaltmak için güçlü bir halusinojen almak mantıksız gözükse de, ufak bir dozda ve dört günde bir LSD kullanımı (normal dozun 1/10’u yani 100-200 yerine 10- 20 mikrogram) etkili bir tedavi yöntemi gibi gözüküyor. Bu kısıtlı araştırmaya göre, eğer tedavi doğru bir şekilde yapılırsa, kullanıcı halusinasyonlar görmüyor, travmatik deneyimler yaşamıyor ve bilişsel yeteneklerinde yavaşlama da olmuyor.

Saykedelik maddeler konusunda kapsamlı araştırmalarıyla tanınan psikolog James Fadiman “microdosing” olarak da bilinen bu tedavinin savunucularından ve şöyle diyor: “İnsanlar bu tedaviyi görüyor ve yemeleri, uykuları daha iyi hale geliyor, genelde yogaya, meditasyona veya spora geri dönüyorlar. Sanki mesajlar vücutlarına daha kolay iletiliyor.” Beş yıl önce Fadiman bir deney gerçekleştirdi. İlgili taraflara mikro doz talimatları olan kağıtlar gönderdi, yasal olmadığı için saykedeliklerin temini bu kişilerin sorumluluğundaydı. Daha sonra tecrübelerini dokümante etmelerini istedi. Sadece günlük hayatlarının nasıl değişimler gösterdiğini değil, diğer insanlarla etkileşimlerinin nasıl olduğunu da kağıda döktüler.

Bu kayıtlar yüzlerce sayıda geri gönderildi ve sonuçlar şaşırtıcı derecede olumluydu. “Bu tahminsel ama pek çok kişinin farklı sağlık durumları gelişme gösterdi, sanki bu yöntem dengesini kaybetmiş pistonları yeniden dengeliyor gibi gözüküyor.” diye ekleme yapıyor Fadiman, “Merkezi sinir sisteminizde etkin olabilir, beyin sapında olabilir ya da mitokondrinin işlevini arttırıyor olabilir.” Geri dönüş yapılan raporlardan sadece beşinde olumsuz geribildirimler vardı. Ek olarak bazı kişiler de mikrodoz uygulamasını denedikleri bir dönemden sonra depresif ruh haline ve şiddetli anksiyeteye geri döndüklerini söylüyorlar. Fadiman halusinojenlerin olduğuna inanılan faydaları üzerine öncü bir çalışmayı 1966’da yayınlamıştı ve özellikle bu çalışmada bu maddelerin yaratıcı problem çözme üzerinde etkilerini araştırmıştı. Mikro doz konusunda uzman olduğu kesin. Fakat bu araştırma alanı oldukça kısıtlı çünkü insanlar üzerinde, yasal olmayan maddelerle deney yapmayı gerektiriyor. Fadiman er ya da geç microdosing üzerine, onun kısıtlı alan araştırmalarına karşılık olarak Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu (FDA) onayı almayı uzun vadeli amaç edinmiş, kapsamlı bilimsel deneyler yapılacağını umuyor.

Tekrar vurgulamalıyız ki saykedelik maddeleri, özellikle de bu metodu destekleyen meslektaş incelemesinden geçmiş çalışmalar olmadığı için, psikolojik sorunları tedavi maksadıyla kendi başınıza kullanmak oldukça tehlikeli olabilir. Kullanıcılar kazayla yüksek dozda LSD alma riskindedir ve tedavide etkili olduklarına dair güncel kanıtlar dolaylı ve anekdotsal kanıtlardır.

John Hopkins Üniversitesi’nde halusinojenic maddeler üzerinde araştırmalar yapan Matthew Johnson bu konuda bilimsel temellerin şimdilik sağlam olmadığını söylüyor. “ Faydaları olası ve ilginç fakat kullanım sonrası ‘her şeyin iyi olduğu, yolunda gittiği ve iyi hissettiğiniz’ demeçleri… Biliyoruz ki her hangi bir ilaç kullanmadan da böyle günlerimiz oluyor” diyor.

Yazı dolaşımı

Mobil sürümden çık