İçindekiler
7TP Bilişim Nedir?
7TP Bilişim firması geliştirdiği deprem erken uyarı sistemi ve uygulaması sayesinde depremin yıkıcı yönünü saniyeler öncesinden bildirerek hayat kurtarmayı amaçlamaktadır. Mühendislik disiplini çerçevesinde ortaya çıkan çalışmalar Marmara Bölgesi’nde Kuzey Anadolu fay hattı boyunca yerleştirilen erken uyarı sistemi sayesinde Android ve iOS tabanlı olarak milyonlarca kişiye ulaşmaktadır. Tüm Türkiye’nin depremle yaşamayı öğrenmeye ve bununla beraber ortaya çıkan umut verici çalışmalara ihtiyacı vardır.
↪Biz ekip olarak bu çalışmalara yıllar önce başladık ve Dr. Alper Göknar öncülüğünde 6 adet P dalgası istasyonunu kurarak bireysel çabalarımızla kurtarılabilecek hayatların peşindeyiz. 2017 yılında Yeditepe Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin gerçekleştirdiği yarışmada ‘7tepe Yeni Fikir’ projemizin ödül alması sonrasında çeşitli destekleri beklemekteyiz. Geliştirilecek ve uygulamaya konulacak teknolojilerle birlikte beklenen Marmara depremi öncesinde depremin gerçekleşeceği merkez üssüne uzaklık durumuna göre 5-25 saniye öncesinde verilecek uyarılarla milyonlarca hayatın kurtarılacağına inanıyoruz. Çalışma grubumuzla 26 Eylül 2019’da Marmara’da 5.8 büyüklüğünde gerçekleşen depremi, öncesinde uygulamayı kullananlara haber vermekle projemizin uygulanabilir ve geliştirilmesi için çalışılabilir olduğunu kanıtladık. Ekip olarak bu işe gönül verdik fakat tek işimiz bu proje olmadığı için ilerleyen zamanlarda daha donanımlı ve hatasız bir teknoloji ile karşınıza çıkmak, ancak gerekli desteklerle mümkündür. Sadece Android ve İOS işletim sisteminde bulunan uygulamalarla değil, ev,okul, hastane, fabrika gibi kuruluşlara da deprem erken uyarı sistemine yönelik çözümsel çalışmalar sürdürmekteyiz.↩
Deprem Erken Uyarı Sistemi Nedir?
Bilim insanları son 20 yıldır depremlerin kısa süre içerisinde tespitine ve değerlendirilmesine yönelik yoğun çalışmalar yapmıştır. Süreç içerisinde gelişen elektronik ve haberleşme teknolojileri sayesinde depremin gerçekleşmesi esnasında yer hareketlerinin kaydını alan ve P dalgası bildiriminin ardından merkez üssüne uzaklığa bağlı olarak 5-25 saniye aralığında hayat kurtarıcı imkanlar sunan çalışmaların bütününe deprem erken uyarı sistemi denmektedir. Sismoloji bilimi 1990 yılından itibaren bu alana yoğunlaşmış ve depremin yıkıcı etkisinden doğan zararları azaltmak için çalışmalar yapmıştır. Yapılan çalışmaların sonucunda elle tutulur en önemli gelişmeler deprem erken uyarı sistemi ve deprem acil müdahale olmuştur. Deprem acil müdahale sistemi, belli yerleşim yerlerine konulur ve deprem sırasında, sonrasında gerekli verilerin hızlı bir şekilde toplanıp ilgili kurumlara iletilmesini sağlar. Deprem erken uyarı sistemi ise belirli büyüklükteki yıkıcı depremlerin oluşum yerinde ve yakın konumlarında gerçek zamanlı olarak tespit edilmesini ve böylece bir uyarı gönderilmesini sağlayan disiplindir.
Fay hatları kırılmaya başladığı zaman deprem hissedilir düzeye gelmeden önce bunu önceden bilmek mümkün mü? Dünyanın her yerinde binlerce sismolog, yüzlerce projede yer alan depremin önceden anlaşılabileceği konusuna yoğunlaşmıştır. Günümüz teknolojileriyle büyük bir gelişme kaydedilmiş, depremin yeri ve büyüklüğünün bilinmesine ek olarak öncesinde merkez üssü uzaklığına bağlı, saniyeler öncesinde insanlara haber verme düzeyine kadar gelmiştir. Depremi ne kadar süre öncesinde bilirsek önlem alabiliriz? Bu soruya genel bir cevap vermek elbette mümkün ve etik değil. Kişiye bağlı olarak gerçekleşebilecek davranışlar sonucunda eğer deprem öncesinde birkaç saniyeniz bile varsa birçok şeyi önlemek mümkündür. Önceden haber verme gibi bir tanımlamayı bir gün ya da 1 saat önce olarak algılamamak gerekir. Burada depremin yıkıcı etkisi önemlidir ve bir saniyenin bile milyonlarca hayata sebep olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.
Deprem Erken Uyarı Sistemi Nasıl Çalışır?
Bir deprem meydana gelmeye başladığında ilk olarak P dalgaları ortaya çıkmaktadır. P dalgalarının ortalama hızı ise yaklaşık 6 km/s’dir. Ardından S dalgaları (saniyedeki hızı yaklaşık 4 km’dir.) gelir ki asıl yıkıcı etkiyi bu dalga gerçekleştirmektedir. P dalgasına göre daha yavaş hareket etmekte ve yerleşim yerlerine daha sonra ulaşmaktadır. Belli noktalara yerleştirilen sensörler P dalgalarını algıladıktan sonra veri toplama merkezine iletilerek depremin meydana geldiği yer ve hızı tespit edilmektedir. Deprem erken uyarı sistemi uygulamalarını kullanan kişilerin akıllı telefon ya da bilgisayarlarına depremin uygulamayı kullanan kişinin bulunduğu konuma ne zaman ulaşacağı bilgisi anlık olarak iletilir.
Depremin ne zaman gerçekleşeceğini henüz net olarak bilemesek de sarsıntılarından korunmak için saniyeler öncesinde depremin geleceği bilgisine ulaşmak olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Yerküre tektonik levhalardan oluşmakta ve bu tektonikler birbirini ittiğinde yer kabuğunda titreşim hareketleri meydana gelmektedir. Bu titreşimler yerküreye sismik dalga olarak yayılır ve sismik dalgalar sismografi ile gözlenebilir. Deprem olduğunda sismografa ilk ulaşan primer dalga, daha sonra ise sekonder ve yüzey dalgalarıdır. Asıl yıkıcı etkiden yavaş ilerleyen sekonder yani S dalgaları sorumludur. Oluşan dalgaların arasındaki hız farkından yararlanılarak erken uyarı sistemleri geliştirilmiştir. Ancak geliştirilen sistemlerin çalışması ve etkin bir fayda sağlaması için S dalgası gelmeden uyarıyı vermelidir. Bunun yanında insanların bulunduğu konuma, sensörlerin yerleşim yerine ve depremin konumuna göre elde edilecek olan fayda değişmektedir. Marmara Denizi’nden geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı, İstanbul’un kuzey kıyılarına yaklaşık 60 km, güney kıyılarına ise 15 km uzaklıktadır. Dolayısıyla kuzey kıyılar deprem erken uyarı sisteminden daha fazla yarar sağlayabilir.
Türkiye’de Deprem Erken Uyarı Sistemi İle İlgili Yapılan Çalışmalar
Bakanlar Kurulu’nun 5 Nisan 2001’de aldığı bir kararla Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü’nün çalışmaları sonucunda;
- Botaş
- Sinanoba
- Yakuplu
- Yeşilköy
- Adalar
- Tuzla
- Darıca
- Yalova
- Gebze
- Marmara Ereğlisi bölgelerinde kuvvetli yer hareket istasyonları kurulmuştur.
Bölgelerin belirlenmesinde istasyonun güvenliği, veri aktarım emniyeti, deprem fay hattına yakınlık gibi faktörler baz alınmıştır. Uydu aracılığıyla elde edilen veriler merkezde toplanır ve otomatik olarak değerlendirilir. En az 3 istasyon tarafından değerlendirilen veriler sonucunda eşik değerlerin aşılıp aşılmadığı bilgisine ulaşılır. Eşik değer aşılırsa deprem alarmı verilir. Ortaya çıkan çalışmalara göre hasar yaratabilecek yıkıcı bir depremin sinyalleri, depremin gerçekleştiği koordinatlara göre en fazla 8 saniye öncesinde verilecektir.
Dünya’da Deprem Erken Uyarı Sistemi Çalışmaları
Deprem yönünden tehlikeli konumda bulunan Japonya, demiryolları boyunca 20 km’de bir alarm sismometreleri kurmuştur. Burada amaç depremin büyüklüğüne göre hareket halinde olan trenleri durdurabilmektir. 1995 yılında ise ülke genelinde deprem erken uyarı sistemi Kobe Depremi sonrasında yaygınlaşmıştır. Ülkede 25 km’de bir cihazlar kurulmuş ve erken uyarı sistemini halka televizyon ve radyolar aracılığıyla ulaştırmıştır. Bunun yanında ülkede 2 GSM şirketi de yaklaşık 21 milyon kişiye ücretsiz hizmet sunarak erken uyarı sisteminin kullanılmasını yaygınlaştırmayı amaçlamıştır.
Meksika’da diğer dünya ülkelerinden farklı olarak ilk defa halka yönelik erken uyarı sistemi kullanılmıştır. Bu çalışmaya ise 19 Eylül 1985 Michoacan Depremi neden olmuştur. Meksika’nın Guerrero kıyısında her 25 km’de bir toplamda 12 adet ivmeölçer konulmuştur. Sistem olası bir depremi yaklaşık 60 sn öncesinden bildirmektedir. Ülkede SAS-MEX (Seismic Alert System Of Mexico) adıyla toplamda 48 adet sismik cihaz çalışmaktadır.
Tayvan’da 1986 Kasım ayında gerçekleşen 7.8 büyüklüğündeki Hualien depreminden sonra 1992 yılında sismik cihaz kurulumlarına başlanmıştır. Kurulumlar sonucunda ülkede 650 adet modern ivmeölçer bulunmaktadır. Taipei şehrine yaklaşık 20 sn öncesinde deprem olacağı bilgisi iletilebilmektedir. Tayvan’da yapılan tüm erken uyarı sistemi çalışmaları sadece afet işleri, demiryolları ve bir hastane ile sınırlı kalmıştır. Henüz halka yönelik bir girişim yoktur.
Romanya Bükreş’te yaşanan depremler sonucunda erken uyarı sistemlerine gereksinim duyulmuş ve Vrancea bölgesinde toplamda 3 adet ivmeölçer kurulmuştur. Bu ivmeölçerler sayesinde Bükreş’e olası bir deprem yaklaşık 20-25 sn önceden bildirilmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), yaklaşık 50 yılı aşkın bir süredir deprem erken uyarı sisteminin olası faydaları ile ilgili çalışmalar yapmaktadır. Ancak halka yönelik bir proje Los Angeles şehrinde deprem erken uyarı uygulaması ile 2019’da gerçekleştirilmiştir.
Deprem Erken Uyarı Uygulaması Nedir?
Türkiye’de ilk ve dünyada sayılı olarak kullanılan Deprem Erken Uyarı Uygulaması 7TP Bilişim tarafından geliştirilmiştir. 7TP Erken Uyarı Sistemi’ni de hayata geçiren firma, kurduğu proje sayesinde fay hatlarında çeşitli istasyonlarda bulunan sismik sensörler sayesinde primer (P Dalgası) deprem dalgalarını tespit edebiliyor. Geliştirilen mobil uygulama ile de Android ve İOS işletim sistemine sahip cep telefonu kullanıcılarına alarm mesajı gönderiliyor. Gönderilen uyarı sekonder S dalgası gelmeden merkez üssüne yakınlık durumuna göre 5-25 sn zaman kazandırıyor. Dünyada sayılı fakat Türkiye’de ilk defa ortaya konulan teknoloji, uzun uğraşlar ve profesyonel disipliner bir çalışma sonucunda ortaya çıkmıştır. Teknolojinin öncüsü Alper Göknar, Türkiye’nin deprem açısından riskli bir konumda olduğunu açıkladı ve neredeyse hiç güvenli bir alanın olmadığını belirtti. Bu fikirden yola çıkarak, üzerinde halen çalıştıkları teknolojiyi bir uygulama üzerinden tüm Türkiye’ye ulaştırma çabalarının olduğunu söyledi. İnovasyon ödüllü bu çalışmanın amacı;
- Olası bir yıkıcı depremin kayıplarını en aza indirmek
- Milyonlarca insan tarafından kolay kullanılabilir olmak
- Bilimsel temele dayanarak belli bir güven aralığında uyarı oluşturmak
- Hızlı, etkin ve ekonomik olmaktır.
7TP Bilişim firmasının kurduğu deprem erken uyarı sistemi teknolojisi, ‘hayat kurtaran saniyeler’ mottosuyla cep telefonu uygulamalarına entegre edilmiştir. Bu sayede milyonlarca kullanıcıya 1 saniyede deprem alarmı iletilmektedir. ‘Sevdiklerim nerede?’ özelliği ile uygulama sayesinde yakın akraba ve dostlarınızın nerede ve ne durumda olduğunu da anlayabileceksiniz. Uygulamayı akıllı telefonlarınıza App Store ve Play Store aracılığıyla indirebilirsiniz.
Dr. Alper Göknar ve ekibi geliştirdikleri uygulama sayesinde milyonlarca insanın hayatının kurtulmasına ve depremin yıkıcı etkisinin minimal boyutlarda yaşanmasına öncülük edecektir.