COVID-19 salgını tüm dünyada tesirlerini göstermeye devam ediyor. Araştırmacılar, virüse karşı tedavi prosedürleri aramanın yanı sıra birebir vakitte bu hastalığı geçiren insanların üzerindeki tesirler üzerinde de çalışmalarını yürütüyor. Dünya genelinde yaklaşık 50 genetik merkezi araştırmacılarından kurulan COVID İnsan Genetiği Konsorsiyumu da COVID-19 geçiren hastalar üzerinde araştırmalar yapıyor.
Yapılan araştırmalardan birisi de COVID-19’u ağır geçiren hastalarla ilgili oldu. Bilim insanları, yapılan son çalışma ile kimlerin ağır hasta olacağının genlere bakılarak öngörülebileceğini açıkladı. Bunun yanı sıra yapılan araştırmalar sonucunda COVID-19 hastalığına yakalanan ve ağır geçiren insanların genetik şifresi de çözüldü.
Araştırmalara COVID-19’a yakalanan bireyler incelenerek başlandı:
Araştırmanın idare şurası üyeliğini Türkiye Bilimler Akademisi Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özçelik yaptı. Tayfun Özçelik, yaptığı açıklamalarda COVID-19’un bilhassa 65 yaş üstünde tehlikeli olduğunu, 50 yaş altındakilerde de ağır seyredebildiğini açıkladı. Özçelik, çalışmalara COVID-19’a yakalanmış bireylerin genlerini inceleyerek başladıklarını belirtti.
Bağışıklık sistemini oluşturan hücrelerin bedenle olan irtibatında yer alan genlerde bozukluklar olabileceği fikriyle çalışmalara başlattıklarını belirten Özçelik, Türkiye’den 60 hastanın dahil olduğu toplam 650 ağır COVID-19 hastasının genlerini incelediklerini belirtti. Özçelik, çalışmaların sonucunda elde edilen bulguları da açıkladı.
“Hastalığı ağır geçirenlerde tip 1 interferon bulunmadığı tespit edildi”
Tayfun Özçelik, yapılan çalışmaların sonucunda hastalığı ağır geçiren bireylerin interferon yolunda yer alan genlerinde doğuştan gelen mutasyonlar tespit edildiğini, bunun sonucunda da bedende antikor oluşumunun sekteye uğradığını gördüklerini belirtti. Özçelik, “Hastalığı ağır geçirenlerde bedeni virüslerden koruyan ve 17 proteinden oluşan tip 1 interferon bulunmadığı tespit edildi. Böylelikle hayatı tehdit eden ağır COVID-19 hastalığının genetik ve immünolojik nedenleri keşfedilmiş oldu” açıklamalarını yaptı.
Özçelik, “Şu an tedavi edici casuslar var lakin bunlar spesifik değil. Bu araştırmanın sonuçlarına nazaran ileri sürdüğümüz sav, interferon sinyal mesaj yolunu direkt olarak uyaran beta interferon ilacının erken periyotta kullanılmaya başlanması bu hastaların çabuk uygunlaşması için anahtar niteliğinde olabilir. Bu çalışma, bizlere interferon tabanlı tedavilerin gerekliliğini ve kıymetini göstermiş oldu” açıklamalarında bulundu.
